YA ABİ YANİ SEN, ULUSAL BİRLİK HAREKETİ BİLMEM NE BANA BİR DE MESAJ GELMİŞ. ERGENEKON terör örgütünün amaçlarına ulaşmak için ne kadar çok olursa o kadar etkili güçlü lobi oluşturulacağı ayrıca baskı unsuru ve istihbarat toplama faaliyetlerinde https://www.totaltherapeutics.com/47993145 başarılı olunacağını belirten LOBİ ve ERGENEKON dokümanlarında önemle vurgulanan sivil toplum kuruluşları kurulması zorunluluğuna şüphelinin de uyarak, önce siyasi parti kurduğu, akabinde UBP adı altında ULUSAL BİRLİK PLATFORMU isimli birçok dernek ve sivil toplum kuruluşunun aynı çatı altında örgütleneceği sivil platform kurma çalışmaları yaptığı, bu çalışmada önemli bir yeri bulunan emekli Paşa M. Şener ERUYGUR'un bulunması hususlan da şüphelinin ERGENEKON terör örgütünün talimatlan doğrultusunda örgütlenmeye gittiği, görüşmelerde; kendisinin bir hedefi olduğunu bu hedefte önüne babası dahi çıksa öldüreceğini, karşısına çıkana acımayacağını yakın arkadaşlarına söyleyerek sivil toplum kuruluşu olarak adlandırdığı oluşumların bu kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştığı, Şüpheli Semih Tufan GÜLALTAY'm bu tür sivil toplum kuruluşulan için adam öldürecek kadar önemli amacının dernek kurma ve düşünce özgürlüğü kapsamından çok ERGENEKON terör örgütünün amaçlan için çalıştığını göstermektedir. Sanık Söylemez kardeşlerin Mersin ilinde oturan, adresini belirledikleri “Bucak” aşiretinden Osman Bucak’ı öldürmeye karar verdikleri, sanık Mehmet Faysal’ın talimatı ile sanık Ümit Atay’ın Mersin’e gittiği ve Osman Bucak’ın evine yakın Soli Sitesinde ev kiraladığı ve babası sanık Zeki Atay’ın çıkardığı ikametgah belgeleri ile üç adep cep telefonu satın aldtığı, sanıklar Mehmet Sena, Mehmet Faysal ve Mustafa Söylemez ve Fevzi Şahin’in de Mersin’e gittikleri, bu yerde bekleyen sanık Ümit Atay ile buluştukları, kiralanan ve Osman Bucak’a ait evleri ve çevrelerini inceledikleri, sanık Mustafa’nın Mersin ilinde kaldığı, sanıklar Mehmet Sena, Mehmet Faysal ve Fevzi Şahin’in Pozantı İlçesinde sanık Can ile buluştukları, sanık Can’a ait 56 G 0008 plaka sayılı otoyu sanık Ümit Atay ve sanık Ümit’in Adana’dan çağırdığı ve bu yere gelen babası sanık Zeki Atay ile Mersin’e gönderdikleri, sanık Mustafa’nın siparişi üzerine sanık Can’ın getirdiği bir adet B47728Z seri sayılı Baretta marka tabanca ile, bir adet G-3 tüfeğine ait dipçiğin, Tarsus ilçesinde arama yapan görevlilerce bu otoda bulunduğu ve alıkonulduğu, sanıklar Ümit ve Zeki Atay’ın, sanık Can’a ait anılan otoyu Mersin’e götürdükleri, anahtarlarını bu evde bulunan sanık Mustafa’ya teslim ederek Adana’ya döndükleri, İstanbul’a gelen sanıklardan Mehmet Faysal ve Can’ın eylemde kullanılmak üzere, iki adet cep telefonnu bomba haline getirmesi için, İlimiz Kartal İlçesinde oturan Astsubay olarak görevli sanık Muhsin Çayan’ın evine götürdükleri, sanık Muhsin Çayan’ın sanık Can ile birlikte cep telefonlarını patlayıcı madde patlatmaya yarar hale getirdikleri, sanıklar Mehmet Faysal ve Can tarafından hazırlanan cep telefonlarından bir tanesinin fünye patlatılarak denendiği ve kullanılmaya elverişli olduğunun belirlendiği, sanıklar Mehmet Sena Söylemez, Mehmet Faysal, Can ve Fevzi’nin 06 VVS 45 plaka sayılı Mercedes marka oto ile İstanbul’dan Ankara’ya gittikleri, Ankara Ümitköy’de bulunan evde gizledikleri, sanık Can’ın görevli olduğu askeri birlikten temin ettiği plastik patlayıcıları ve fünyeleri ve silahları alarak otoya yerleştirdikleri ve Mersin iline hareket ettikleri, sanıkları izleyen ve Mersin iline gitmekte bulunduklarını öğrenen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Cinayet Bürosu görevlilerinin 11/06/1996 günü Pozantı ilçesi girişinde Adana ve Pozantı Emniyet Müdürlüğü görevlileri ile birlikte, sanıkları yakalamak için önlem aldıkları, saat:01.15 sıralarında sanıklara ait 06 VVS 45 plaka sayılı otonun turnikeler girişinde görevlilerce durdurulduğu, görevlilerce sanıklardan, otodan inmeleri ve kimliklerini göstermeleri istenildiği, otodan inen sanıklar Fevzi Şahin ve Mehmet Sena Söylemez’in tabancaları ile görevlilere ateş ettikleri, görevli polis memurları Murat Uzun ve Ziyaettin Ferman’ın yaralandığı, görevlilerin karşılık verdikleri ve çatışma sonucunda sanıklar Fevzi Şahin ve Mehmet Sena Söylemez’in yaralı olarak, sanıklar Mehmet Faysal Söylemez ve Can Köksal ile birlikte yakalandıkları, sanık Fevzi Şahin’den Browning marka L.41666 seri sayılı 9 mm.
Hitbet bonus
Başbakanlık Teftiş Kurulunun 09.01.1997 tarihli raporuna esas teşkil eden belgeler ve İstanbul DGM C.Başsavcılığınca Emniyet Genel Müdürlüğünden celbedilip, cevabi yazı ve belgelere göre; Sedat Edip BUCAK’ın korunması için İl Koruma Kurulu sadece bir polis memuru görevlendirilmesini uygun görmüş ve bu karar, merkez koruma kurulunca da yeterli görülerek onaylandığı halde 06.08.1996 günü Sedat Edip BUCAK’a dördü İstanbul’da, ikisi İzmir’de görev yapan 6 polis memurunu (Ayhan ÇARKIN, Oğuz YORULMAZ, Ercan ERSOY, Mustafa ALTINOK, Enver ULU, Ö.KAPLAN) tahsis edilerek tayinlerinin yapılması, bu kişilerin derhal koruma görevlerine başlamayıp üç aylık bir dönem içerisinde ayrı ayrı göreve başlamalarının KORUMADA ACİLİYET OLMADIĞINI ortaya koyması, Sedat Edip BUCAK’ın yazılı talebinin bir gün sonrası olan 07.08.1996 günü yapılması, bu korumalardan üçünün Ömer Lütfi TOPAL’ın öldürülmesi ile ilgili olarak gözaltına alınan kişiler olması ve birinin de (Ö.KAPLAN) bu kişiler lehine tanıklık yapan kişi olması, ayrıca bu memurlardan Oğuz YORULMAZ’ın Özel Harekat Daire Başkanvekili İbrahim ŞAHİN’in İstanbul Asayiş Şube Müdürü Yardımcısı olduğu dönemde koruması olması, daha sonra Hüseyin KOCADAĞ’ın koruması olması, bilahare yine Ankara’da İbrahim ŞAHİN’in koruması olması, daha sonra da Sedat Edip BUCAK’ın koruması olması ve bu dönemlerde gerek Oğuz YORULMAZ’ın gerekse diğer polis memurlarının Ömer Lütfi TOPAL’ın ortakları olan Sami HOŞTAN ve Ali Fevzi BİR ile, Sedat Edip BUCAK ile İbrahim ŞAHİN’in yanına gidip gelirken tanıdıklarını açıkça beyan etmeleri bir bütün olarak nazara alındığında, bu korumaların özel olarak Sedat Edip BUCAK’ın yanında toplandıklarını göstermektedir.
Asli işleri İstihbarat olan bu ekipler başta Kürt Mafyası olmak üzere her türlü mafya ve organize suç şebekesine karşı mücadele etmekle görevliler.Emniyet ve diğer güvenlik birimleri ile eşgüdümlü ve koordineli olarak çalışacaklar, öylece sokaklanmızı talan eden bu mafya gruplannı kurutmak üzere bu girişimi de buradan müjdeliyoruz. Sermaye Milisi: Klasik kar-zarar güdülerinden arınmış bir şekilde, ülkenin üretim altyapısının ülkenin geleceği için yeniden kurulması adına sermaye koalisyonları kuran bir vizyona sahip kişiler,Operatif Milis: Mücadele piramidinin en işlevsel fakat aynı zamanda en tehlikeli kısmını oluştrduklan ve bütün diğer milislerin çalışmaları sonucunda, gerektiği takdirde, hareket edecek ve sonuç alacak unsurlar olduğu belirtilmiştir. 1988-89 yıllarından önce Tekel'de çalıştığım dönemlerde Muzaffer TEKİN'de ile tanıştığım, zaman zaman Muzaffer TEKİN'in Kadıköy Kuşdilinde bulunan bürosuna gidip geldiğini, 1998 yılı içerisinde Muzaffer TEKİN'in Semih Tufan GÜLALTAY ve arkadaşı Namık Zihni OZANSOY'ım Kastamonu cezaevinde olduklarını ve görüşmeleri gerektiğini kendisine söylediğini, Muzaffer TEKİN ile birlikte Kastamonu'ya giderek Semih Tufan GÜLALTAY ve Namık Zihni OZANSOY ile cezaevinde görüştüklerini, Bu görüşmeden yaklaşık 1,5-2 ay kadar sonra milliyet gazetesinde Akm BİRDAL suikastı sanıklarından birisinin de kendisi olduğu yönünde haberler okuduğunu bunun üzerine Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne gidip teslim olduğunu,Ankara DGM savcılığınca serbest bırakıldığını, 2001 yılında bir gün Semih Tufan GÜLALTAY'm yeğeni olan Necdet ATIŞ isimli şahısın Semih Tufan GÜLALTAY ve bu olaydan dolayı yakalanan bütün arkadaşlarının Yozgat cezaevine nakledildiklerini ve Semih Tufan GÜLALTAY'm kendisi ile görüşmek istediğini Muzaffer TEKİN'in Yozgat cezaevine gidip Semih Tufan GÜLALTAY ile görüşmesini istediğini, ancak kendisinin bunu da kabul etmediğini.
Sistematik bir olay örgüsüne sahip olan online bahis sistemlerini bir bütün olarak alt yapı halinde satın alabiliyorsunuz. 8 nolu E-posta mesajında Özel Büro tarafından 'Hack Grubu'nu Kuvayı Milliye Derneğine katılmaya çağrıldığı, toplu olarak yemin edildikten sonra görevlerin dağıtılacağı, hackerların Türk Hack Timi adı altmda Kuvayı Milliye çatısı altında örgütlenileceği ve tüm lojistik destek ve ihtiyaçların Kuvayı Milliye tarafından karşılanacağının belirtildiği görülmüştür. Kuvayı Milliye Derneğine üye olmadığını, bunu dokümanı Mehmet Fikri KARADAĞ' m verdiğini, El konulan dokümanlar arasındaki kendi el yazısıyla alınmış isim, telefon numaralan ve diğer bilgilerin, mail yoluyla veya telefonla arkadaşlannm bildirdiği bilgiler olduğunu, edindiği bilgilerin bir kısmını emniyete mail olarak bildirdiğini, beyan etmiştir. FUAT TURGUT hakkımda şikayetçi olan ESRA FERİDE GÖKÇİMEN' in avukatıdır, aynı zamanda yargılandığım dosyanın şikayetçilerinden biri olduğu, kendisinin Küçükyalı semtinde sahibi olduğu plazasının olduğunu ve bu plazamn diğer katlarını KEMAL BUBLİŞ isimli kişiye kiraya verdiğini, https://wichday.com/rodos-bet KEMAL BUBLİŞ'e açıktan para verdiğinden dolayı da alacağının olduğunu, ESRA FERİDE GÖKÇİMEN ' de FUAT TURGUT' un kardeşi SUAT TURGUT, KEMAL BUBLİŞ' e ortak olduklarını, ortaklıklarının resmi olduğunu, kendisine olan kira borçlarını ve KEMAL' den olan şahsi alacağını ödemediklerinden dolayı haklarında icra takibatı başlattığını, bu dönemlerde ESRA FERİDE GÖKÇİMEN' in kendisini Kuvva-i Milliye Derneğinin Çamlıca' daki bir toplantısına davet ettiğini ancak katılmadığını.
Sweet bonanza oyna demo
Ben Milli Devlet partisinin MHP etrafında olabileceğini düşünüyorum. Ben yine de bu hareketi gerçekleştirecek örgütlü siyasal hareketin MHP olduğunu düşünüyorum. AB, Amerika'nın çizgisine giriyor" başlıklı yazının içeriğinde; "Toplumda siyasal İslam 'in öne çıkması, Türkiye 'nin, (öteki) durumuna sokulmasını kolaylaştıracaktır. ERGENEKON Silahlı Terör Örgütüne yönelik bu güne kadar yapılan soruşturmada ele geçirilen örgütsel içerikli dokümanlar ve elde edilen tüm deliller çerçevesinde örgütün nihai amacının; sürekli iç çatışma-kaos yaşayan, komşu ülkeleri ile düşman ve dünyaya kapalı, Avrupa Birliği ve insan haklarına karşı, çağımızın tüm uluslararası değerlerini dışlayan, ekonomik kriz, iç etnik çatışmalar ve terör ile uğraşan, ekonomik yönden zayıf bir devlet imajı oluşturulmaya çalışılarak, devlet otoritesini içte ve dışta zafiyete uğratmak, ülkeyi yönetilemez hale getirmek, böylece örgütün daha rahat etki edip yönlendirebileceği siyasal iktidarlar oluşturmak, örgütün belirlediği gizli amaç ve prensiplerin dışına çıkan tüm siyasal iktidarları değişik yöntemlerle kontrol altına almak, bu başarılamadığı taktirde yasama ve yürütme organlarını devirip kendi ideolojik amaçları doğrultusunda devlet yönetimini ele geçirmek olduğu anlaşılmaktadır. Turhan ÇÖMEZ adlı şahıstan elde edilen dijital verilerde; "Zengin Millet" isimli belgede "300 yıllık açığın telafisi için: ZENGİN MİLLET HAREKETİ' şeklindeki belgede Şüphelinin isminin geçmesi ile alakalı olarak; bu konu ile ilgili hiçbir bilgisinin olmadığını, Turhan ÇÖMEZ isimli şahıs ile bir televizyon programı için Kanal D'ye gittiği zaman ayak üstü karşılaştığını, M. Şener ERUYGUR'un başkanı olduğu ADD Genel Merkezi'nde yapılan aramalarda Genel Başkan odasında elde edilen 7 nolu CD içerisinde bulunan; 11 Şubat 2004 (yalman-özdağ) adlı S-l ve S-2 şeklinde belirtilen kişiler arasında diyalog tarzı yazılar içeren doküman içerisinde "Kaset Çözümü-2" başlığı altında, "S-l" olarak ifade edilen ve TSK Mensubu olduğu değerlendirilen kişinin; "Biraz önce buradan çıkan şahıs Adana'da Atatürkçü Düşünce derneği üyesi bir zat.
Başta AGOS gazetesi olmak üzere azınlıkların sesini duyurmaya çalışan basın ve yayın organlarının susturulmaya çalışıldığını düşünmektedirler. Beyoğlu Hasköy'de Rahmi Koç Müzesinde bulunan Uluç Ali Reis denizaltısının 10 yıllığına Deniz Kuvvetleri Komutanlığından kiralandığı, müzede sergilendiği ve belirli ücret mukabilinde ziyarete açık olduğu belirlenmiştir. Bu bağlamda ERGENEKON Silahlı Terör Örgütüne yönelik başlatılan operasyonlarda birçok şüphelinin yakalanarak tutuklanması neticesinde örgüt içerisinde faaliyetleri bulunan örgüt mensuplarının paniğe kapılarak ellerindeki mühimmatlardan kurtulmak için girişimlerde bulunduğu, bu amaçla ellerinde bulunan malzemeyi denize attıkları kanaatine varılmıştır. Bu kapsamda sanıklar Neriman AYDIN ve Kemal AYDIN'ın Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve askeri okullardaki örgütlenme faaliyetlerinden sorumlu oldukları, bu amaçla açtıkları evlerde örgüte eleman kazandırmak için çalışmalar yaptıkları, bir yandan da örgüte kazandırdıkları askeri kişileri Hizbuttahrir terör örgütüne sızdırdıkları, sanık Cengiz KÖYLÜ'nün Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde faaliyet gösterdiği, sanık Erbay ÇOLAKOGLU'nun ise Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı alt birimlerin yapılanmasında görev aldığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığında görevli sanık Mustafa DÖNMEZ'in örgüte ait önemli miktardaki silah ve askeri mühimmatı değişik yerlerde gizlediği belirlenmiştir.Doğu Perinçek, antiemperyalist kimliği öne çıkan ulusal sol bir partinin genel başkanı. Kemal Alemdaroğlu uzun yıllar İstanbul Üniversitesinin rektörlüğünü yapmış ve ulusal örgütlenmelerin içinde bulunmuş bir bilim adamı. Ben Ulusal Hareket Platformunun başladığını biliyorum. Bar an dergisinden baran dergisinden ben sıramı savdım başkasını bulun" dediği, Ali Rıza Y.'nin "Çok çok beğenildi ama hocam" dediği, şüphelinin "Sağolun sağolun" dediği, Ali Rıza Y.'nin "Yani hakikaten hakikaten sizden rica ediyorlar" dediği, şüphelinin "Şimdi bak yani başkasını bulun vardır bu arada hani ben isim veriyim sana yani EMİN Ç. Aloo" dediği, Necip Ş.'nin "Hocam iyi akşamlar ben NECİP Ş. MÜNİH ten arıyorum" dediği, şüphelinin "Aloo merhaba Necip Ş. En son UĞUR dan almışsınız dergiyi UĞUR CİVELEK ten Emin Ç. Bu kapsamda; Tuncay ÖZKAN, Hulki C, Emin Ç, Mustafa BALBAY, Ümit Z, Mümtaz S, Necati D. ve Erol MANİSALI çalıştıkları medya kuruluşlarından tasfiye edilmiş veya Tv deneme bonusu veren siteler telegram programları yayından kaldırılmıştır" şeklindeki mektupta şüphelinin isminin geçmesi ile ilgili olarak; bu değerlendirme hakkında hiçbir fikrinin olmadığını, başkasına ait bir değerlendirme olduğunu, beyan ettiği, Mustafa ÖZBEK isimli şüpheliden elde edilen dijitaller içerisinde bulunan doküman içerisinde; "ASAM-ERMENİ ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ-INSTITUTE FOR ARMENIAN RESEARCH-GÜNLÜK BÜLTEN DAILY NEJVS 14 Kasım 2005" başlıklı, Oya EREN, Yıldız DEVECİ tarafından hazırlanan, bilgi kısmında "Enstitü Başkanı: E. Büyükelçi Ömer E. LÜTEM" ismi geçen doküman içerisindeki "SÖZDE'ÇİLERE İNAT BELGE KONUŞACAK" alt başlığı altında "BIÇAK SIRTI (EROL MANİSALI ) Batı, bu dörtgen içinde ön cepheyi oluşturuyor.
Bet bahis
Hocalar var. Erol MANİSALI gibi birçok kişi var. Prof. Dr. Erol MANİSALI olarak katılımcı demokrasiyi yıllardır savunan ve bunu ısrarla vurgulayan bir akademisyen olduğunu, bu konuda sık sık Fransa'yı örnek gösterdiğini, dolayısıyla Ergenekon gibi demokrasi karşıtı bir oluşumla ilgisinin olmadığını ve olmayacağını, bölücü partiler hariç Türkiye'deki bütün partilerde davet üzerine konferanslar verdiğini, katılımcı demokrasi konusundaki görüşlerinden yararlanmak isteyen vakıf dernek ve diğer sivil toplum örgütlerinde hiçbir ayrım yapmaksızın konuştuğunu ve Türkiye'nin bütünleşmesine yönelik ortak zemini göstermeye çalıştığını, bölücüler hariç çok geniş bir zeminde bulunduğunu, MUSİAD'dan USİAD'a geniş bir yelpazede fikirlerini ortaya koyduğunu, bu gerçekleri yukarıdaki cevapların anlaşılması ve değerlendirilmesi açışından ortaya koyma ihtiyacını duyduğunu beyan etmiştir. Evet, birçok platform gösterişli ışıklar ve dev bonuslarla sizleri etkilemeye çalışırken, Bahsegel lisans ve sertifikalarıyla farkını ortaya koyuyor. Ortaya çıkacak oluşumun Türk devletini yeniden kurmak gibi bir ideal taşıması lazım. Ve son bir örnek; Kıbrıs 'ta, AKP 'nin politikası, Türk ve Yunan büyük sermaye çevreleri tarafından tam destek gördü. Tayfun DUMAN'ın ERGENEKON içersindeki diğer önemli bir görevi de Türk Solu grubunu yönlendirmek ve Türk Solun grubunun ERGENEKON ile bağlantısını sağlamaktır. Bu plana göre 200-300 kişilik bir öğrenci grubunun müzeyi ziyaretleri esnasında patlayıcılar patlatılacak ve ortalık kan gölüne dönecekti. Yukarıda tam belge metni yer alan Mart 2009 tarihli "KAFES OPERASYONU EYLEM PLANI" incelendiğinde ERGENEKON Terör Örgütünün İstanbul ve İzmir gibi gayrimüslimlerin yoğun olarak yaşadıkları illerde, gayrimüslimlerin çoğunlukta olduğu Adalar bölgesindeki çeşitli mahallerde bomba patlatılması, azınlık haklarını hararetle savunma konusunda ön plana çıkmış kişi/kişilere suikast düzenlenmesi, AGOS Gazetesi civarı gibi belirlenen yerlere ses bombaları konması, birçok yere şüpheli paket bırakılıp ihbar edilerek güvenlik güçlerinin meşgul edilmesi, Adalara vapur seferi düzenlenen iskelelerde bombalı eylemler düzenlenmesi, gayrimüslimlere ait mezarlıklara yönelik olarak sansasyonel eylemler yapılması, tanınmış gayrimüslim işadamı ve sanatçılardan belirlenen bir ya da birkaçının kaçırılması, gayrimüslim nüfusun yoğun bulunduğu bölgelerde sık aralıklarla araç, ev ve işyerlerinin kundaklanması , icra edilen sabotaj, adam kaçırma, suikast eylemlerin belirlenen irticai örgütler adına üstlenilmesi (Kafes Eylem Planı, EYLEM SAFHASI başlıklı madde) şeklinde saydığı eylemlerle Türkiye 'de yaşayan gayrimüslimlerin can ve mal güvenliklerinin tehlikede olduğu imajını yayarak mevcut Hükümet üzerinde iç ve dış toplumun baskısını artırmayı, kamuoyunu meşgul ederek ERGENEKON davası başta olmak üzere gündemi değiştirmeyi (Kafes Eylem Planı, VAZİFE başlıklı madde) amaçladığı anlaşılmaktadır.
Similar News:
egt oyunları güncel bahis siteleri en çok kazandıran kumar oyunu
More reviews will be posted here soon. Please check back next time.